-
1 kara yolu
шоссе́йная доро́га, шоссе́ -
2 kara yolu
автомагистраль, автомобильная дорогаİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kara yolu
-
3 kara yolu nakliyatı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kara yolu nakliyatı
-
4 kara yolu taşıtları
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > kara yolu taşıtları
-
5 yol
дорога, трасса, маршрут- ağaçlı yol
- ana yol
- asma yol
- ayak yolu
- bahçe yolu
- beton yol
- cüruflu yol
- çakıl yol
- çevre yolu
- çıkmaz yol
- dağ yolu
- deniz yolları
- drenaj yolu
- ekspres yol
- gezi yolu
- havuz kenarı yürüme yolu
- kaçış yolu
- kara yolu
- kedi yolu
- kudüs yolu
- küçük yol
- lokal yol
- oto yolu
- otomobil yolu
- paralel yol
- park yolu
- ray yolu
- servis yolu
- su çıkış yolu
- su yolu
- şose yolu
- tahliye yolu
- tali yol
- tek istikametli yol
- tek raylı yol
- tek yönlü yol
- toprak yol
- yaklaşım yolu
- yan yol
- yangeçit su yolu
- yangın kaçış yolu
- yardımcı yol
- yaya yolu
- yerel yolİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yol
-
6 nakliyat
транспортировка, перевозка- deniz nakliyatı
- hava nakliyatı
- kara yolu nakliyatı
- nehir nakliyatı
- yolcu nakliyatı
- yük nakliyatıİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > nakliyat
-
7 taşıt
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > taşıt
См. также в других словарях:
kara yolu — is. Yerleşim merkezlerini birbirine karadan bağlayan yol Kara yolu ile gittiler. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kara yolu ile … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara yolu ile — otomobil, otobüs vb. taşıtlar ile … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara vapuru — is., hlk. Demir yolu taşıtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
engel — is. 1) Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap Bürokratik engelleri ortadan kaldıracak bir formül aradık ve bulduk. H. Taner 2) Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sinyalizasyon — is., Fr. signalisation Demir yolu, kara yolu ve limanlarda trafiği düzenleyen ışıklı sistem … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEM — Transmission Electron Microscope (Academic & Science » Ocean Science) * Timne (Regional » Language Codes (3 Letters)) * Telefonica Moviles, S. A. (Business » NYSE Symbols) * Transverse Electromagnetic Mode (Academic & Science » Electronics) *… … Abbreviations dictionary
TIR — Total Internal Reflection (Academic & Science » Electronics) ** Tigrinya (Regional » Language Codes (3 Letters)) * Traumatic Incident Reduction (Medical » Physiology) * Total Indicated Runout (Computing » Networking) * Total Indicator Reading… … Abbreviations dictionary
tek yönlü yol — is. Üzerinde trafiğin yalnız bir yönde hareket edebildiği kara yolu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tır — is. Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon … Çağatay Osmanlı Sözlük